Yaz yaklaşıyor, acısıyla tatlısıyla bir bahar daha geride kalıyor. Bahar yağmurlarını dün geride bıraktık. Bundan sonrası hepimiz için daha güzel günlerin başlangıcı olsun. Bugün biraz etrafınızda olan bitenden soyutlanıp kendinize ve mutluluğa odaklanmanızı istiyorum, bunun için daha iyi bir zaman yok, lütfen mutluluğunuzu ertelemeyin.

Geçen hafta çok sevdiğim bir okul arkadaşımı kaybettik maalesef genç sayılabilecek bir yaşta kalp krizinden; ne kadar yaşayacağımızın hiçbir garantisi yok, oysaki sonsuz günlere sahipmiş gibi davranıyoruz mutluluk konusunda.

Daha zengin olursam, daha iyi bir ilişkim olursa, yeni yıldan sonra, emekli olunca, şu olursa bu olursa diye mutluluğa şart koşmayı bırakın lütfen. Bugünkü şartlarda elinizde ne varsa onunla mutlu olmaya çalışın.

Bizim evde bir yazı vardır; “var olanı gör, yapabildiklerine odaklan, olanlara şükret ve güzellikleri takdir et, hayat en güzel hediye ve hayat senden yana” yazıyor. Biraz uzun belki ama hayata bakış açısını güzel bir şekilde özetliyor bence.

İlgi alanlarınıza değil etki alanlarınıza odaklanırsanız mutluluğa daha kolay yakalarsınız. Değiştirebileceğiniz şeyler sizin etki alanınızı oluşturur.

Mutluluk, bir bakış açısıyla o an sahip olduklarının farkında olarak yaşamaktır. Elimizdekilerin kıymetini bilmek ve tadını çıkarmaktır. Mutluluğu her gün gerçekleşen hayatın küçük mucizelerinde bulmak da önemlidir. Örneğin derin ve sağlıklı nefesler almak, güzel bir yürüyüş yapmak, öğlen kısa bir süre bile olsa güneşin yüzünüzü ısıtması, sıcak bir çay içmek, gülmek, sohbet etmek, kitap okumak, hepsi mutlu etme potansiyeli açısından doyurucu olan aktiviteler.

Mutluluk daha çok kişinin kendisi ile kurduğu ilişkide, bakış açılarında ve rutin bir günün sıradan mucizelerini fark etmekteki, takdir etmekteki yeteneklerinde gizli.

En çok zamanı kendimizle geçiriyoruz, düşüncelerimiz aracılığı ile kendimizle konuşuyoruz, kendimize güzel şeyler söylemeyi seçtiğimizde mutluluğu da seçmiş oluyoruz. Bu Polyannacılık değil, akıllıca bir seçim sadece.

İçimizde iki bitki var, mutluluk ve mutsuzluk, hangisini besleyeceğimizi ve büyüteceğimizi biz seçiyoruz.

Seçiminizi mutluluktan yana yapın, bugün size mutluluk veren bir düşünce seçin, size mutluluk veren bir eylem gerçekleştirin.

Sevgi ile kalın.

Mert Çuhadaroğlu