Çok sevdiğim dostum ve iş ortağım Eda beni gördüğünde ne var ne çok der hep; ben de ona bu konuda bir yazı yazacağımı söylediğimde, telif hakkı isterim diye gülümsedi. Okuduğunuz yazıda kendisine de bu anlamda teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Benim hayat felsefemle örtüşen bir söz; NE VAR NE ÇOK. Yani, var olana odaklanalım ki onu büyütelim. Her şey enerjiden ibaret; neye dikkatimizi verirsek onu büyütürüz, o halde dikkatimi verdiğim şeyler konusunda seçici olmam iyi olur. Ben dikkatimi var olan şeylere vermeyi seçiyorum. Neyin eksik olduğuna, neyin olmadığına değil nelerin iyi gittiğine odaklanıyorum. Her zaman değil belki ama çoğu zaman bunu uyguluyorum.
İnsan ilişkilerinde de uyguluyorum bunu farkında olmadan; birisinde nasıl pozitif özellikler var, öncelikle buna bakıyorum, kendimde uyguladığımda da kendimi sevmem daha kolay oluyor.
Geçenlerde bu konuda başka bir yazı yazmıştım, fırsatınız olursa web sitemden bulup okuyun lütfen, 80-20 pareto kuralı idi yazının ismi, ve konusu; özetle kendimizle ve hayatımızla ilgili var olan şeylerin yüzde sekseni bizi mutlu ediyorsa kalan yüzde yirmiyi daha kolay değiştirebiliriz. Bunun dışındaki oranları çok gerçekçi bulmuyorum demiştim.
Özetleyecek olursak hayat bir yarış değil, herkesin farklı bir kulvarı var, birbirimizi başkalar ve hayatları ile kıyaslamaktan geliyor yokluğa odaklanmak. Başkalarının nasıl bir hayat yaşadığı hakkında hiçbir fikrim olmasaydı hayatımı nasıl yaşardım, işte bu sorunun cevabını düşünün lütfen arada bir. “Ne var ne çok”; buna dikkatimizi verdiğimizde daha fazlası kendiliğinden geliyor zaten.
Sevgiyle kalın.
Mert Çuhardaroğlu