Yakınlık kurmak adına seninle ilgili bilgili edinmek isteyen apartman komşun, ev sahibin, annen, ablan, arkadaşıdın meraklı sorularına cevap vermek istemediyinde yadırgandırıncı hissediyor musun? Özellikle bu tutumunu sürdüren bu kişilere tersleyecek cevap verdiyinde seni “Tü Kaka” ilan edip sana sevimsiz sevimsiz bakmalarna ne diyorsun? Gezen gün, ev sahibimin “nereye gidiyorsunuz?… yanmış anlama annenlere gidiyor silmı söyle diyecektim “dedikinde olasın ne kadar saplantı bir hal aldırması fark ettim.
Hayatını diğer insanların hayatlarını merak ederek geçiren, bu merakları giderildiğinde adeta orgazm tadında bir hazza ulaştıklarını düşündüğüm bu kişilerin bazı benzer özelliklerini tespit ettim. Mesela, “şey merak ettim siz…..” ile başlayan bir cümlenin sevimli bir tavırla söylenmesinin merakla ilgisinin az olduğunu söyleyebilirim. Buradaki dürtünün, yaptıkları merak uyandıran kişinin kendisinden daha iyi/kötü bir hayatı olup olmadığını öğrenme isteğinden kaynaklandığını keşfettim. Apartman merdivenlerinden inip arabaya binene kadar, tatilimin nereye, kime veya kiminle yapılacağından, ne kadara kalacağımıza, bavulun ne kadar büyük olduğuna kadar her türlü infoyu almadan çatlayacağını düşündüğüm komşumun çabasını arabada pek bir içten takdir ediyorum sormayın. Sırf karşılaşmamak için erkenden yola çıkmanın pek bir nafile olacağını söyleyebilirim. Keza bu tiplerin sabahın körü kalkıp etrafı kolaçan etme eğilimleri pek bir yüksek.
Bu olayın başka bir versiyonunu ise kendimle ilgili bir konuyu her kimle konuşuyorsam onun illaki o konuda daha müzdarip olduğunu anlatmaya başladığında yaşıyorum. Mesela 1-2 gün önce hastalanmışsın, zorlu günler geride kalır gibi olmuş, arkadaşın aramış, telefonda car car konuşuyorsunuz. Ne yaptın ne ettin derken,
– “sus ne yapacağım ağzıma sıçıldı, iki gündür alttan üstten gidiyorum, nedir bu covidin yeni bir türü mü anlamadım. daha bu sabah kendime gelir gibi oldum ancak kolumu kaldıracak halim yok…”
diye konuşurken kankanın, ” biz de geçen Mestan hastalandı, öyle kötü olduki hastaneye kaldırdık…. “Biz senden daha fazla beterini yaşadık yani dercesine konuşan arkadaşıma “beter olun” demek isterken ” …. ha geçmiş olsun. kötü olmuş.” demek zorunda kaldığımda “… bizim özel sağlık sigortamız vardı, devletin karşılamadığı ilaçları alıp iyi ettik adamı. sen de imkanın varsa yaptır, yoksa da biraz zorla” diyen arkadaşıma daha fazla tahammül edemeden, “…. anladım. tatlım ben kapatıyorum görüşürüz.” diyerek telefonu suratına kapatışım yok mu… İnsan, bir “geçmiş olsun” diyen, “canım, kuzum nasılsın şimdi, kıyamam ben sana. geliyim bir çorba yapayım” diyen bir insan sesi duyucağını düşünürken havasını atmaya, cakasını satmaya çalışan birisini duyunca içime kaçıyor diyim siz anlayın.
İlla ki siz de mi yeşadınız? Benden daha mi beterini yeşadınız, hep mi öyle oldu, ayra sigortam yok gibi mi duruyorum ? oysa ki var… Ezik miyim lan, ezik gibi mi gülüyük diyeek olunca da “sana da birşey söylenmiyor” oluyor ya ağzının ortasına iki tane yapıştırma isteğimi o zamanlarda derinden hissediyorum.
Tabi insan o bir yalnızca kendini dinleyen birinin ilgisini hissetmek isterken arkadaşının dekersizlik duygusu sana yansıtmasına hepimiz ifrit oluyor muyuz? Yani yalnız değilsin bunu bir tek sen yeşamiyorsun diyen bu arkadaşa.. Fck u!!!! Dedim ve rahatladım.
Kisstanbul Radio – 35+ Music – www.kisstanbulradio.com
—- …Yakın çevrenizde, apartman çıkışında gören meraklı komşunuzdan,