Geçenlerde sevdiğim bir dostum ile sohbet ediyorduk, söz döndü dolaştı Robert Frost’a atfedilen meşhur söze geldi; “Hayat hakkında öğrendiğim her şeyi üç kelime ile özetleyebilirim, hayat devam ediyor”. Arkadaşım bana dönüp bu kadar yıldır bu işler ile uğraşıyorsun, senin üç kelimelik bir özetin yok mu dedi, ben de olmaz mı, var elbette, hayat istisnaları yönetmektir şeklinde cevap verdim gülümseyerek, sonra da biraz bu konu hakkında sohbet ettik.
Bu değerli cümleyi bankada çalışırken bir yöneticimden öğrenmiştim, beni odasına çağırmış ve neler olduğunu sormuştu bir konu hakkında. Ben de kurallar var, o kurallara uyulmuyor, bu da sıkıntı yaratıyor demiştim, bana hiç unutamayacağım bir cevap vermişti. Eğer her şey harfiyen kurallara göre yapılıyor veya işliyor olsaydı, sana ihtiyacım olmazdı zaten. Ben istisnaları yönetebileceğini düşündüğüm için seni orada tutuyorum demişti.
Bunun belli ölçülerde hayata da uygulanabileceğini düşünüyorum, hayatın elbette kendi içinde bir düzeni ve matematiği var, ama bu insanın bilinçli zihninin algılayabileceğinin çok ötesinde, bu yüzden hayata baktığımızda bazen bir düzensizlik ve karmaşa görüyoruz. İstisnalar çok fazla, kurallara uyan şey çok daha az.
Bir dersi öğreniyoruz, başka bir ders çıkıyor karşımıza, tam öğrendik derken sorular değişiyor, dinamik bir yapısı var hayatın, hiçbir zaman tamam ben oldum diyemiyorsun.
Her gün istisnalar ile başlıyor ve devam ediyor, bir kişiye uyguladığın başka bir kişide işe yaramayabiliyor. Koçlukta kişiye özel terzi işi çözümler üretmeye çalışıyoruz, artık buna iyice alıştım. Bu nedenle hemen hemen hiçbir şeyi kategorize etmemeyi ya da sıkı kurallara bağlamamayı öğrendim.
Hayat değişken ve esnek, bizim de buna uyum sağlamamız, onunla birlikte akmayı ve uyumlanmayı öğrenmemiz gerekiyor, ancak o zaman istisnaları yönetmeye başlıyoruz, daha önce değil.
İstiyoruz ki bir kurallar bütünü öğrenelim, bir hayatı yaşama kılavuzu olsun ve çalışıp en yüksek notu aldığımızda artık ondan sonra bir sürprizle karşılaşmadan devam edelim. Hayat böyle bir şey değil, sanırım hayatı güzel yapan da istisnaların çok fazla olduğu bu güzel yapısı.
Briç oynuyorum bir süredir, hayatla bir benzerliği var, o kadar çok fazla ihtimal var ki, bir oynadığınız ele bir daha hayat boyu denk gelmeyebilirsiniz, bu nedenle ana presipleri öğrenmek ve istisna durumları yönetmeyi becermek gerekiyor, neredeyse her şey istisna, bu nedenle istisnaları yönetmek önemli .
Sevgi ile kalın.
Mert Çuhadaroğlu